Web Sitesi İstatistikleri: 5 Soruyla Nerede Hata Yaptığınızı Öğrenin

• İşletme sahiplerinin %21’i sitelerine trafik çekmekte zorlanırken; 
• Kullanıcıların %61’i, aradıklarını 5 saniye içinde bulamazlarsa başka bir siteye gideceğini söylüyor (kaynak). 

Kullanıcılar bir an önce aradıklarını bulmak, işletmelerse doğru hedef kitleye ulaşmayı istiyor.

Peki, bu hedeflere ulaşabilen kaç site var? Web sitesi istatistikleri, web sitenize gelen ziyaretçi sayısından ziyaretçilerin sizi nasıl bulduğuna ve sitede aldıkları aksiyonlara kadar detaylı bilgiler sunuyor.

Böylece sitenizin güçlü ve zayıf yönlerini keşfederek geliştirilmesi gereken yerlere odaklanmanıza yardımcı oluyor. 

Bu yazıda, web sitesi istatistiklerine dair atmanız gereken adımları belirlemek için size beş soru soracağız ve bu soruları birlikte inceleyeceğiz. Aşağıdaki beş soruya verdiğiniz yanıtlar, stratejinizi güçlendirecek ve sitenizi hedeflerine ulaştıracak.

1. Web sitenize gelen ziyaretçileri tanıyor musunuz?

İlk başta hedef kitlenizi tanımlamanız ve ziyaretçilerinizin bu kitle olup olmadığını tespit etmeniz gerekiyor. 

Bunun için kitlenizi temsil eden birkaç persona oluşturmak, ziyaretçi analizi sırasında işinize yarayabilir. Personalar, hedef kitlenizin ilgi alanlarını, ihtiyaçlarını ve ortak özelliklerini daha iyi anlamanızı sağlar. 

Kullandığınız analitik aracının sunacağı verileri, bu bilgi dağarcığı ile yorumladığınız zaman ziyaretçilerinizi daha iyi tanıyabilirsiniz. Böylece gelen ziyaretçilerin, gerçekten ulaşmak istediğiniz kişiler olup olmadığını anlayabilirsiniz. 

Yandex Metrica ile sitenizi ziyaret eden kişilerin yaşı, cinsiyeti, cihazı, konumu ve uzun vadeli ilgi alanları gibi bilgilere erişebilirsiniz. Böylece, eğer ziyaretçileriniz ile hedef kitleniz uyumuyorsa doğru aksiyonu alma şansınız olur. 

2. Sitenizi hedef kitleniz için kişiselleştirdiniz mi?

Bir önceki soruyu takiben kişiselleştirme konusunu gündeme getirmemiz gerekir. Çünkü araştırmaya göre, müşterilerin %74'ü web sitesi içeriğinin kişiselleştirilmemesi durumunda hayal kırıklığına uğradığını söylüyor. Yani, ziyaretçilerinize “sizi anlıyoruz” mesajını vermek, iyi bir kullanıcı deneyiminin anahtarı olmuş durumda.

İlk adımda topladığınız demografik ve davranışsal veriler, kişiselleştirme sürecinin temel taşını oluşturur. Ancak bu adımda daha detaylı site istatistiklerine ihtiyacınız var. 

Detaylı bir kişiselleştirme çalışmasından önce belirlediğiniz personaları göz önünde bulundurarak sitenin genel yapısını ve içeriğini düzenleyin. Bununla şunu demek istiyoruz: Örneğin, hedefiniz B2B şirketlerin satın alma departman yöneticileriyse, tüm dili bu kişilere ne fayda sağladığınız üzerinden kişiselleştirin. 

Daha sonra her bir ziyaretçinin sitedeki davranışına ya da demografik özelliklerine göre kişiselleştirilmiş ögelerle sitenizde benzersiz bir deneyim oluşturabilirsiniz.  

Site istatistiklerini farklı şekillerde kullanarak neler yapabileceğinize göz atalım: 

Kişiselleştirilmiş içerik önerileri gösterin

Bunun için tıklama haritası verilerini kullanarak kişilerin sitenizde daha önce ziyaret ettiği ürün ve hizmet sayfalarını görebilirsiniz. Önceki davranışlarına göre alakalı blog yazıları, ürünler ve hizmetleri önererek kişilere özel bir deneyim sunarsınız. 

Örneğin, bir e-ticaret sitesinde kullanıcı daha önce spor ekipmanlarını incelediyse, ana sayfada bu ürün kategorisine ait öneriler sunabilirsiniz. Bir diğer örnekse şu olabilir, ziyaretçinin okuduğu blog içeriğine göre başka blog yazılarına ya da ilgili olabilecek bir ürün sayfasına yönlendirme yapabilirsiniz. 

Kişiselleştirilmiş mesajlarla dönüşümü artırın

Öncelikle kullanıcılarınıza dair site istatistiklerini göz önünde bulundurarak segmentler oluşturun. Böylece, farklı segmentler için farklı deneyimler sunabilir ve dönüşüm oranlarını artırabilirsiniz. 

Örneğin, sitenize ilk kez gelen bir ziyaretçiye kendinizi tanıttığınız bir video ya da interaktif demo gösterebilirsiniz. Diğer yandan sitenize üçüncü kez gelen ama satın alma işlemi gerçekleştirmeyen bir ziyaretçiyi indirim koduyla karşılayabilirsiniz. 

Mesajlarınızı konuma göre kişiselleştirin

Birçok işletme için belli konumlardaki ziyaretçilerin müşteriye dönüşme potansiyeli, diğerlerinden daha yüksek olabilir. Bu durumda konuma göre kişiselleştirilmiş kampanyalar ve mesajlar, işinize yarayabilir.

Örneğin, Ankara’da düzenleyeceğiniz bir etkinlik için sitenize Ankara ve çevresindeki illerden giren ziyaretçilere bir davet mektubu gösterebilirsiniz. 

Kişiselleştirilmiş CTA’lar oluşturun

Burada yine kullanıcıların sitenizdeki davranışlarını göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Fiyat sayfasında 15 saniyeden fazla kalan bir ziyaretçiye “Karar veremediyseniz, satış ekibimiz size yardımcı olabilir!” dediğiniz bir pop-up gösterebilirsiniz.

Kişiselleştirilmiş CTA kullanımı özellikle satış hunisinin farklı aşamalarındaki ziyaretçilerin dönüşümünü hızlandırabilir. 

3. Ziyaretçileriniz sitenize girdikten sonra neler yapıyor? 

• Hangi sayfalarda zaman geçiriyorlar?
• Hangi bölümleri daha çok inceliyorlar?
• Neden siteden ayrılıyorlar? 

Bu sorulara yanıt bulmak, kullanıcı deneyimini iyileştirmek, dönüşüm oranlarını artırmak ve hemen çıkma oranlarını azaltmak için kritik önem taşıyor.

Hemen çıkma oranlarının yüksek olmasının birçok sebebi olabilir: Yavaş yükleme süreleri, bağ kurmayan içerikler, karmaşık bir site yapısı gibi. Ancak bu sorunları çözmek için önce ziyaretçilerinizin davranışlarını anlamanız gerekir. 

Bu noktada ısı haritaları ve kaydırma haritaları devreye girer.

Isı haritası nedir?

Isı haritaları, ziyaretçilerin sitenizin belirli bölgelerinde ne kadar etkileşimde bulunduğunu görselleştirir. Kullanıcıların:

• En çok tıkladığı alanları,
• Fare hareketlerini,
• Hangi bölümlere daha az ilgi gösterdiğini ortaya çıkarır.

Bu veriler, sitenizin kullanıcı dostu olmayan yerlerini tespit etmenizi sağlar. Örneğin, bir buton beklenildiği kadar tıklanmıyorsa, yerleşimi ya da tasarımı değiştirmeniz gerektiğini anlayabilirsiniz.

Kaydırma haritası nedir?

Kaydırma haritaları, ziyaretçilerin bir sayfadaki içeriği ne kadar aşağı kaydırdığını gösterir. Bu sayede:

• İçeriklerinizin hangi kısmının ziyaretçiler tarafından görüldüğünü,
• Hangi noktada ilgilerini kaybettiklerini,
• Önemli bilgilerinizin veya CTA’larınızın doğru konumda olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

Örneğin, kullanıcılar bir sayfanın yalnızca üst kısmını okuyorsa, önemli mesajlarınızı ve harekete geçirici butonları bu bölüme taşımayı düşünebilirsiniz.

Isı haritaları ve kaydırma haritaları, kullanıcıların sitenizde nasıl davrandığını anlamak için güçlü araçlardır. Bu haritalardan elde edeceğiniz veriler sayesinde kullanıcıların siteden çıkış nedeninin tasarımla alakalı olup olmadığını da anlayabilirsiniz. 

Örneğin, eğer imleç tüm sayfayı dolaşıyor ve sonra kullanıcı siteden aksiyon almadan çıkıyorsa, bir sonraki adımın ne olacağı yeterince belirgin olmayabilir. 

4. Ziyaretçiler planladığınız bir sonraki adımı atıyor mu?

Bu soruya cevap verirken hedeflerinizin net olmasına ve bir kullanıcı haritasına ihtiyacınız var. Sitenizi tasarlarken ana sayfadan başlayarak kullanıcının izlemesi gereken yolu belirleyin. 

Hedef her site için farklı olabilir: Satış, form doldurma, sayfa ziyareti ya da süre gibi farklı hedef türleri tanımlayabilirsiniz. Gerekli kodları veya etiketleri sitenize entegre ederek hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediğini analiz etmeyi kolaylaştırabilirsiniz. 

Sitenizi bu amaçla optimize etmek için özellikle satış analizi ve davranış analizini göz önünde bulundurun. Reklamlar, sosyal medya ve organik trafik gibi kanalların size ziyaretçi getirip getirmediğini inceleyin. Size daha kaliteli trafik getiren kanalları belirleyin ve dönüşüm oranlarına bakın.  

Etkili bir dönüşüm için ziyaretçilerinizi yönlendiren açık ve dikkat çekici CTA’lar ile ziyaretçilerinizi planladığınız adımlara yönlendirebilirsiniz. 

İyi bir CTA:

• Net ve spesifik bir eylem önerir (örneğin, “Şimdi Satın Al,” “Ücretsiz Deneyin,” “Daha Fazla Bilgi Alın”).
• Görsel olarak öne çıkar ve ziyaretçilerin dikkatini çeker.
• Kullanıcıyı bir sonraki adımı atmaya teşvik eder.

Ziyaretçileri en iyi şekilde yönlendirdiğinizden emin olmak için A/B testleri uygulayın. Farklı CTA tasarımları, form uzunlukları ya da sayfa düzenlerini test ederek en etkili seçenekleri belirleyin.

5. Web sitenizin içeriğini analiz ediyor musunuz?

İçeriğiniz ziyaretçilerinizin dikkatini çekiyor mu? İyi performans gösteren bir sayfa, bu performansı koruyor mu?

Kullanıcı alışkanlıklarının sürekli değiştiği dijital dünyada, bir zamanlar etkili olan bir içerik bugün aynı performansı göstermeyebilir. Bu nedenle, web sitenizin içeriğini düzenli olarak analiz ederek optimize etmeniz gerekir.

Örneğin, özellikle blog içeriği gibi organik trafik çeken sayfalarınızı içerik analizi ile sürekli güncel tutun. Bunun için değişen anahtar kelimeleri tespit ederek yazınızı güncelleyebilirsiniz. 

Ziyaretçilerinizin beklentileri ve davranışları zaman içinde değişebilir. Yani içeriğiniz “kötü” olduğu için değil, yalnızca hedef kitlenin beklentisi değiştiği için de içeriğin analiz edilerek düzenli olarak güncellenmesi gerekir.

Örneğin:

• Mobil cihazlardan gelen trafiğin artmasıyla birlikte kullanıcılar hızlı ve kolay erişilebilir içerikler bekliyor.
• Uzun uzun yazılan paragraflar yerine, kısa ve hızla anlaşılan metin içerikler tercih ediliyor.
• Kullanıcılar, yavaş yüklenen sayfalardan hızla çıkıyor.

Etkili içerik, yalnızca ilgi çekici olmakla kalmaz; aynı zamanda kullanıcı deneyimini de iyileştirir. 

Sonuç olarak

Web sitesi istatistikleri, ziyaretçilerinizin kim olduğunu, sitenizde nasıl davrandığını ve hedeflerinize ne kadar yaklaştığınızı anlamanızı sağlar. 

Bu yazıda ele aldığımız beş temel soru, web sitenizi daha kullanıcı dostu hale getirmenize ve dönüşüm oranlarınızı artırmanıza yardımcı olabilir. Unutmayın, başarılı bir web sitesi, sürekli analiz ve iyileştirme gerektirir. 

Bu sorulara kendi siteniz için yanıt verin ve stratejinizi güçlendirmek için harekete geçin. Yandex Metrica’nın site istatistiklerini hemen ücretsiz keşfedin.